
- -
Sabah kahvaltımızı Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Biz Cumhuriyeti burada kurduk” dediği Cumhuriyet kenti Sivas’a alarak turumuza başlıyoruz. İlk durağımız Ata Fahrettin Ali tarafından 1271 yılında Mimar Kaluytan’a yaptırdığı Gök Medrese’ye gideceğiz. Burada rehberimizin anlatımları ve fotoğraf molamızdan sonraki durağımız Anadolu’nun en eski camilerinden biri olan Ulu Cami’yi ziyaret ediyoruz. Ziyaretimizin ardından Anadolu’nun en ünlü yapıları arasında yer alan 1271 yılında Selçuklu Sultanı III. Giyaseddin Keyhüsrev döneminde yapılan Buruciye Medresesi’ni ve Çifte Minareli Medrese’yi ziyaret ediyoruz. Ziyaretimiz sonrasında 1919 yılında “Milli Mücadele Karargâhı” olarak kullanılan Sivas Atatürk Kongre Müzesini ziyaret ediyoruz. Buradaki ziyaretimizin ardından Osmanlı’da başlayan kahve kültürünün Sivas’taki yaşayan temsilcisinin günümüze ulaştığı Çerkez Kahvesi’ni tatmak için serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından Öğle yemeği alıp Selçuklu mimarisinin dış cephe ve sembolizasyon konusunda ulaştığı en üst noktayı, Divriği Ulu Camii'ni görmeye gidiyoruz. Gün ışığına bağlı gölge oyunlarının hakim olduğu ve her bir bezemesinin taşıdığı anlama göre birçok farklı inancı süslemelerinde barındıran Divriği Ulu Camii aynı zamanda Unesco Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alıyor. Kemaliye Taş Yol’a ulaşıyoruz. Ülkemizin en büyük kanyonlarından biri olarak bilinen Karanlık Kanyon ve Fırat Nehrinin dağları delerek oluşturduğu yer yer 800 metrenin üzerine çıkan, sarp ve dik yamaçların kıyısı boyunca uzanan bu yol sizleri hayrete düşürecek. İnsanların tamamen elleri ile oyarak açtığı ve zamanında Kemaliye -Divriği arasında bağlantı oluşturan bu yol, insan emeği ve kararlılığının günümüzde yaşayan en büyük sembolüdür. (Su seviyesinin uygun olması durumunda dileyen misafirlerimiz ile Karanlık Kanyon’da tekne turu yapacağız. (EKSTRA) Taş Yol gezimiz sonrasında Kemaliye merkeze ulaşıyoruz. Sonrasında oldukça keyifli bir yer olan Taş Dibi mahallesinde yer alan Lökhane’ye gidiyoruz Salim Usta tarafından Lög/Lök yapımını öğrenip bilgilendikten sonra Ahmet Kutsi Tecer’in ‘’orada bir köy var uzakta’’ dizelerine konu olan Apçağa köyüne ulaşıyoruz. Apçağa köyünde fotoğraflarımızı çekiyor, çaylarımızı ve kahvelerimizi yudumlayarak Kemaliye gezimizi sonlandırıyor ve sonraki durağımız olan Recep Yazıcıoğlu Köprüsü olacak. Öncülüğünü Recep Yazıcıoğlu’nun yaptığı ve Devlet-Millet iş birliği ile yapılan ilk proje olan köprünün bölge için ne denli öneme sahip olduğunu rehberimizden dinledikten sonra Erzincan’a ulaşıyor ve otelimize yerleşiyoruz.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından otelimizden ayrılıyor ve ilk noktamız olan Bakırcılar Çarşısında mola veriyoruz. Molamızın ardından Erzincan’ın kendi markası olan maden suyunun çıktığı Ekşi Su Mesire Alanı’na gidiyoruz. Burada maden suyunun tadına bakıyor ve çay kahve için serbest zaman veriyoruz. Molamızın ardından Erzincan’nın şehir merkezine 35 kilometre mesafede bulunan Girlevik Köyü’nde bulunan üç katlı birçok koldan akan şelalesine Girlevik Şelalesi’ne gidiyoruz. Burada fotoğraflarımızı çekmek için serbest zamana geçiyoruz. Serbest zamanımızın ardından Tercan ilçesine geçiyor ve Kümbet, Kervansaray ve Camiden oluşan Mama Hatun Külliyesi’ni ve Kervansarayı panoramik olarak görüyoruz. Yolculuğumuza devam ederek Dadaşlar diyarı Erzurum’a doğru rotamızı çeviriyoruz. Erzurum’da ilk noktamız Gazan Han ve Bolugan Hatun adına Hoca Yakut Gazani tarafından 1310 yılında yaptırılan Kapalı avlulu medreselerin en büyüğü olan plan düzeni, dengeli mimarisi ve iri motifli süslemeleri ile Erzurum’un en gösterişli yapılarından olan Yakutiye Medresesi Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi’ne olacak. Burada Türk İslam tarihinin Eserlerini göreceğiz. Buradaki gezimizin ardından bir sonraki noktamız Taşhan adıyla anılan 1561 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı Rüstem Paşa tarafından yapılan Rüstem Paşa Kervansarayı’na gidiyoruz. Osmanlı kervansaray mimarisinin şaheser örneklerinden biri olan yapıyı ziyaret ediyor ve fotoğraflarımızı çekiyor ve günümüzde oltu taşından yapılmış tespih, yüzük, gerdanlıkları inceliyor hediyelik alışverişi yapmak üzere serbest zamana geçiyoruz. Serbest zamanımızın ardından anıt mezarların en güzel örneklerinden biri olan Emir Saltuk’a ait olduğu bilinen Üç Kümbetleri ziyaret ediyoruz. Burada rehberimizin anlatımları eşliğinde fotoğraflarımızı çekiyoruz. Buradaki serbest zamanımızın ardından Erzurum’un sembolü haline gelen Selçuklu eserlerinden biri olan Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı Hanedanları’ndan Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olan Çifte Minareli Medrese ve diğer adıyla Hatuniye Medresesi’ne ziyaret ediyoruz. Ziyaretimizin ardından 1179 yılında Saltuklular’ın “Atabey” isminden dolayı “Atabey Camisi” olarak anılan Erzurum Ulu Camii’ni ziyaret ediyoruz. Ziyaretimiz sonrasında Erzurum’da Osmanlı Dönemi’nde 1562 yılında Sadrazam Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılan ilk cami özelliğini taşıyan Lala Paşa Cami’ni ziyaret ediyoruz. Ziyaretimizin ardından bin yıldır Türk-İslam medeniyetinin yaşandığı ve yaşatıldığı 11 taş evin mimarisinin sergilendiği eski Erzurum Evleri’ne gidiyoruz. Burada serbest fotoğraflarımız için serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından Erzurum savunmasının ve Anadolu’nun en büyük kahramanlarından Nene Hatun’un mezarının da bulunduğu Aziziye Tabyasını panoramik olarak görerek 1864 yılında okul binası olarak yapılan ve zaman içerisinde idari bina olarak kullanılan 23 Temmuz Kongre Binasına gidiyoruz. Burada çeşitli dönem özelliklerini taşıyan eserleri görüyor ve fotoğraflama imkânımız oluyoruz. Kongre binası gezimizin ardından konaklama ve akşam yemeği için Erzurum’da bulunan otelimize geçiyoruz..
Opsiyonel Tur Seçeneği: Nemrut Dağı Krater Gölü ve Kalderası Turu
Bizleri bekleyen minibüslerimize binip dünyanın ikinci, Türkiye'nin en büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü’ne (kalderasına) çıkıyoruz. Burada Mavi Göl, Ilık Göl ve müthiş bir Van Gölü manzarasını seyrederken kendinizi inanılmaz bir coğrafyada farklı bir dünyada hissedeceksiniz. Kısa bir yürüyüş ve çekeceğimiz fotoğraflar sonrasında otele dönüyoruz. (Ekstra)
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Selçuklular ve Bizanslılar arasında yapılmış yüzyıllık çarpışmalardaki en büyük meydan muharebesi olan Pasinler Meydan Muharebesinin gerçekleştiği bölgeden geçerken rehberimizin anlatımları eşliğinde Köprüköy’de fotoğraf molası veriyoruz. Buradaki fotoğraf molamızın ardından deresi ile Pasinler deresinin birleşerek Aras Nehrinin olduğu ve İlhanlı döneminde yapılmış olan Çobandede Köprüsünü görüp fotoğrafladıktan sonra yolculuğumuza devam ediyoruz. Yolculuğumuz esnasında Kapadokya’yı andıran Komdere Vadisi’nde bulunan Peri Bacaları’nı seyrederek ve modern işleme teknikleriyle takı materyali haline getirilen Obsidiyen taşlarının yataklarını panoramik olarak görüyoruz. I. Dünya savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında gerçekleşen muharebelerde Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri taktik hatalarıyla başarısızlıkla sonuçlanması ile “Hiç düşünmeden ölüme gittiler” diyerek andığımız Sarıkamış Destanı’nın yapıldığı Sarıkamış’a ulaşıyoruz. Sarıkamış’ta ilk durağımız karların altından boynu bükük açan kardelen çiçeği ile anılan ve bundan dolayı anıttın Kardelen çiçekleri ile motiflendiği Sarıkamış Şehitler Anıtı’nı ziyaret ediyoruz. Buradaki ziyaretimizin ardından “İpek Yolu üstündeki 100bin nüfuslu Krallar Diyarı” olarak bilinen ve Türkiye-Ermenistan sınırına kurulan Ani Harabelerine gidiyoruz. 1000 yıl öncesinin bölgenin en büyük, en zengin şehrinde ilk noktamız 989 yılında İstanbul’daki Ayasofya’nın kubbesini onaran mimar Trdat tarafından inşa edilen Meryem Ana Kilisesi’ni (Ani Katedrali) rehberimizin anlatımları eşliğinde geziyor ve fotoğraflıyoruz. Ardından Türklerin Anadolu’da ilk inşa ettiği cami olarak kabul edilen Ebu’l Menûçehr Camii’ni görme ve fotoğraflama imkânımız oluyor. Ardından Ebu’l Menûçehr Camii ile aynı plana sahip olduğu düşünülen fakat minaresinin daha uzun olduğu tahmin edilen günümüzde harabe halde olan Ebul Muammeran Camii aynı zamanda yıkık minare olarakta bilinen camii kalıntılarını görüyoruz. Ardından Ani kentinin kuzeybatısında bulunan Bostanlar Deresi’ne bakan yamaçta sarp kayalık üzerine kurulan Selçuklu Sarayı’nı fotoğraflıyoruz. Buradaki gezimizin ardından aracımıza geçerek ülkemizin en doğusunda yer alan Kafkasya’nın ise en batısında olan hem doğu hem batı özellikleriyle dikkat çeken Kars’a gidiyoruz. Kars’ta ilk durağımız Ermenilerin katedral kilisesi olarak inşa edilen Doğu’nun Ayasofya’sı olarak nitelendirilen Kümbet Camii diğer adıyla Havariler Kilisesi’ni geziyoruz. Buradaki fotoğraf ve gezimizin sonrasında Osmanlı Padişahı III. Murat’ın emriyle Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış Kars Çayı’nın üzerine yapılan Taş Köprü’yü ve Kars Kalesini görüyoruz. Taş köprü ve Kars kalesi’ni fotoğrafladıktan sonra Anadolu’nun Türkleşmesinde büyük rol oynayan Ebu’l Hasan’nın Türbesi’ni ve 1579 yılında yapılan özgün Evliya Camisi’ni ziyaret ediyoruz. Cami ziyaretimizin ardından Kafkas Cephesi’nde yapılan savaşlar hakkında tarihi belgelerin ve askerlerin o günlerdeki savaş şartları içindeki günlük yaşamlarından kesitlerin canlandırıldığı interaktif bir müze olan Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi’ne gidiyoruz. Müze gezimizin ardından konaklama ve akşam yemeği için otelimize geçiyoruz. Dileyen misafirlerimiz bu akşam yöreye özgü aşık atışmalarını ve Kafkas danslarını seyretmeye gelebilirler.
Ekstra Gece Eğlencesi:
1. Aşıklık geleneğinin devam ettirildiği bu serhat şehrimizde düzenlenecek olan gecede aşık atışmalarını, akordeon eşliğinde yöresel türküleri dinleyerek keyifli vakit geçirebilir, Kafkas halk danslarını izlerken müziğin ve dansçıların ritmiyle coşabilirsiniz. Aşıkların kendi aralarındaki doğaçlama yapmış oldukları güzellemeler, taşlamalar, atışmalar, düzdükleri manileri dinleyerek bu eski ama eskimeyen geleneğimizin en güzel örneklerini yaşayabilirsiniz. Sizler için çok eğlenceli ve çok farklı bir deneyim olacağından eminiz.
Not: Kafkas gecesi eğlencesi belli bir katılım sayısı gerektirmektedir. Gece ile ilgili detayları rehberimiz size tur esnasında aktaracaktır.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından aracımıza geçerek Iğdır’a doğru yola çıkıyoruz. Iğdır’da 1915-1920 yıllarında Ermeni katliamlarına en yoğun maruz kalan bölgelerden biri olan Iğdır’da seksen binden fazla kişinin katledilmesinin nedeniyle yapılan Türkiye’nin 43,50 metre yüksekliği ile en yüksek anıtı olan Soykırım Anıt’ını ziyaret ediyoruz. Buradaki ziyaretimizin ardından Ağrı Dağı’nın mükemmel manzarası eşliğinde vereceğimiz fotoğraf molamızın sonrasında Doğubayazıt’a gitmek üzere yola çıkıyoruz. Yolculuğumuzun ardından Osmanlı döneminde Ağrı’da yapılan en büyük ve en önemli mimari eserden biri olan Türk saray geleneği ve mimarisinin ana prensiplerini yansıtan İshak Paşa Sarayı’nda rehberimizin anlatımları eşliğinde fotoğraflarımızı çekmek için serbest zaman veriyoruz. Buradaki serbest zamanımızın ardından Van’a gitmek üzere yola çıkıyoruz. Yolumuz üzerinde Tendürek Dağı Geçidi’nden geçerken katılaşmış lavları, Çaldıran Ovası’ndan geçerken meşhur savaşın geçtiği alanları göreceğiz. Yolculuğumuz sonrasında Bendi Mahi Çayı üzerindeki adını Bağdat seferine çıkan Osmanlı Padişahı IV. Murat’tan alan Muradiye Şelalesi’nde de fotoğraf molası verdikten sonra Van Balığının yumurtlama dönemi olan ve bu balıkların yaşam mücadelesinin en harika izlendiği Erciş Balık Bendi’ne gidiyoruz. Burada çay kahve molası veriyoruz. Buradaki serbest zamanımızın ardından bir sonraki durağımız olan Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik, Urartu, Pers, Roma, Bizans, İslami, Selçuklu, Türk-İslam, Osmanlı dönemlerine ait eserlerin bulunduğu Van Müze’sine doğru yola çıkıyoruz. Yolculuğumuz sırasında Van Kalesi’ni panoramik olarak görüyor ve müzeye geçerek tarihi bir yolculuğa başlıyoruz. Müze ziyaretimizin ardından çağlar boyunca, insanların dikkatini üzerine toplayan ipeksi beyaz kürkleri ve renkli gözleri ile bizleri kendilerine büyüleyen Van Kedileri hakkında bilgi alacağımız ve bu adeta kar taneleri ile fotoğraf çekilebileceğimiz Van Kedi Evi’ne gidiyor ve serbest zamana geçiyoruz. Buradaki serbest zamanımızın ardından bugünkü son durağımız olan Urartu medeniyetinin günümüze bıraktığı el sanatlarını tanımak için Urartu El Sanatları Atölyesi’ne gidiyoruz. Buradaki ziyaretimiz sonrasında akşam yemeği ve konaklama için otelimize geçiyoruz.
Otelimizden alacağımız kahvaltımızın ardından aracımıza geçerek Edremit’ti panoramik olarak görüyor ve Van denince ilk akla gelen yapı olan Akdamar Adası ve Kilisesine gidiyoruz. Gevaş’a geçerek Van Gölü’nün içinde yer alan ikinci büyük ada olan Akdamar adasına doğru keyifli bir tekne turuna çıkıyoruz. Tekne turumuzda Akdamar Adasında inerek rehberimiz eşliğinde Kral Gagik’in 915-921 yıllarında Mimar Manuel’e Hakiki Haç’ın bir parçasını barındırma maksadıyla yaptırılmış olan Akdamar Kilisesi’ni geziyor ve bu büyüleyici kilisede fotoğraf molası veriyoruz. Fotoğraf molamız sonrasında teknemize geçerek Gevaş iskelesine dönüyor ve bizleri bekleyen aracımıza geçiyoruz. 2234 metre Kuskunkıran Geçidi’ni aşarak Tatvan’a yolculuğumuza devam ediyoruz. Tatvan’da bizleri bekleyen minibüslerimize geçerek “Büyük İskender’in Cenneti” adıyla bilinen Dünya’nın ikinci, Türkiye’nin en büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü’ne çıkıyoruz. Burada yürüyüş yapıyor ve fotoğraflarımızı çekmek için serbest zamana geçiyoruz. Serbest zamanımızın ardından konaklama ve akşam yemeğimiz için otelimize geçiyoruz.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından aracımıza geçerek Elazığ’a doğru yolculuğumuza başlıyoruz. Yolculuğumuz esnasında Muş Ovası’nı, Bingöl’ü panoramik olarak görerek Elazığ’a varıyoruz. Burada ilk durağımız İslam hakimiyeti öncesi ve sonrasında pek çok medeniyete ev sahipliği yapan ve günümüzde adeta açık hava müzesi olan Harput’ta geliyoruz. Harput Kalesi’ni panoramik olarak görüyor ve Harput hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından yaptırılan Anadolu’daki en eski Türk camilerinden olan Harput Ulu Cami’ni ziyaret ediyoruz. Ziyaretimizin ardından Harput ovasının iki katlı kerpiçten yapılan tarihi Harput evlerini fotoğraflıyoruz. Fotoğraf molamızın ardından hakkında pek çok efsane anlatılan Arap Baba Türbesi’ni ziyaret ediyoruz. Ziyaretimizin ardından halk arasında Balak Gazi olarak anılan Belek Gazi’nin heykelini panoramik olarak görüyoruz. Aracımıza geçerek Elazığ şehir merkezinden halk türkülerine esin veren Karakaya Baraj Gölü üzerindeki Kömürhan Köprüsünü geçerek Malatya’ya hareket ediyoruz. Malatya’da ilk durağımız olan Kayısı Borsası’nda geçiyor ve burada alışveriş molası veriyoruz. Alışveriş molamızın ardından son durağımız olan Tohma Kanyonu içerisinde bulunan Somuncu Baba Türbesi ve Külliyesini ziyaret ediyoruz. Ziyaretimiz sonrasında Kanyon’da vereceğimiz serbest zamanın ardından Siz değerli misafirlerimizi aldığımız noktalarda bırakmak üzere dönüş yolculuğumuza geçiyor ve bir sonraki ARUZ TURİZM turunda görüşmek dileği ile vedalaşıyoruz.
.
Tarih | Müsaitlik | İki Kişilik Odada Kişi Başı | Tek Kişi | Ek Yatak | 1. Çocuk | 2. Çocuk | Taksitler |
25.07.2025 | Müsait | 16.500,00 TL | 22.000,00 TL | 16.500,00 TL | 0 - 5 Yaş Ücretsiz 6 - 11 Yaş 13.500,00 TL 12 - 99 Yaş 16.500,00 TL | 0 - 5 Yaş Ücretsiz 6 - 11 Yaş 13.500,00 TL | Taksitler » |
08.08.2025 | Müsait | 16.500,00 TL | 22.000,00 TL | 16.500,00 TL | 0 - 5 Yaş Ücretsiz 6 - 11 Yaş 13.500,00 TL 12 - 99 Yaş 16.500,00 TL | 0 - 5 Yaş Ücretsiz 6 - 11 Yaş 13.500,00 TL | Taksitler » |
29.08.2025 | Müsait | 16.500,00 TL | 22.000,00 TL | 16.500,00 TL | 0 - 5 Yaş Ücretsiz 6 - 11 Yaş 13.500,00 TL 12 - 99 Yaş 16.500,00 TL | 0 - 5 Yaş Ücretsiz 6 - 11 Yaş 13.500,00 TL | Taksitler » |